KIŞ KAR’SIZ GEÇİYOR, DENGELER DEĞİŞİYOR
Güneşin güzel battığı yer
Ankara’daki Eymir gölü de değişime ayak uydurmaya çalışıyor
İnsanoğlu yaşadığı çevreyi güzelleştireceğine sanki yok etmeye programlanmış gibi. Doğanın yok olması aslında kendisinin de yok olması demek farkında olabilse.
Günlük hayatımızda her şey hızla değişiyor. Evet belki de yaşam değişim ve dönüşümden ibaret. Ancak bu dönüşümü insanlar kendi menfaatine göre iyileştirmeyip daha da çok bozuyor. İşte bozulan şeylerin başında iklim değişikliği geliyor. Daha önceleri Ocak ayında her yer karla kaplıyken şimdi yaşadığımız bu günlerde ne kar var ne yağmur. Sanki yazdan kalma günler yaşanıyor.
Eymir gölünde de benzer hava hakim. Fotoğraflar birkaç yıl öncesinde karla kaplı göl manzarasına sahipken; şimdilerde ocak ayı sonuna gelmek üzereyken kar da yağmur da mevsime inat ediyor.
Eymir sakinleri: Sakarmeke kuşları
Göl sakinleri kuşlar da bu değişen hava şartlarına ayak uydurmaya çalışıyor.
Özellikle Sakarmeke kuşları için Eymir gölü tek yuvaları, onlar yaz kış burada yaşıyor. Eymir aynı zamanda sazlıklarda yaşayan binlerce canlının da habitatı.
Hal böyle olunca değişen iklim koşulları onların da dengesini bozuyor ve birçoğunun belki de yok olmasına neden oluyor.
Eymir gölünde pek dinlenme eğlence tesisi yok. Gölün iki yakasında birer tesis var. Restaurant ve Cafe olarak hizmet veriyorlar.
Gölün yamaca , şehre bakan kısmı Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Topluluğuna ait ve koruma altında. Dışardan pek fazla ziyaretçi kabul edilmiyor bakir alanlar korunaklı kalsın diye. Yıllardır göl kenarında bulunan bağ evi ve karşısında da bir başka tesis var sadece .
Bağ Evi restore edilmiş eski dokusu bozulmadan. Tesisin yöneticisi Ayfer Kantaş hanımefendi de bir Odtü’lü. Kendisiyle yıllar içinde oradaki değişimi konuştuk.
Gölün renginin artık grileştiğini sorduğumuzda Gölbaşından ve yüksek tepelerden göle doğru gelen akım nedeniyle göl suyunun renginin değiştiğini kirlendiğini söyledi. Göl etrafındaki sazlıkların neden temizlenmediğini sorduğumuzda ise sazlıkların gölü temizleme görevi gördüğünü ve 4-5 Uluslararası takip komisyonu tarafından korunduğunu, ayrıca derinde, sazlıklar arasında yaşayan birçok canlının yaşam yeri olduğunu ve ev sahibi Sakarmeke kuşlarının da sazlıklardaki canlılarla beslendiğini o nedenle sazlıklara dokunulmadığını söyledi.
Bağ evine çay içmeye göl manzarasını seyretmeye gelen Odtü’lü misafirlerin de artık gelmediğini yani misafir portföyünün de değiştiğini söyledi.
Ayfer hanım; ‘’Değişen sadece iklim değil, insanların ekonomik koşulları da değişti.
Orta sınıfa mensup insanların yaşam öncelikleri de değişti. Yani önceki yıllarda Bağ evi misafirlerimiz Odtü’lü öğretmen, mühendis ve öğrenciler iken şimdilerde daha çok üst düzey bürokrat veya elçilik mensubu misafirler olmaya başladı’’ dedi. ‘’Yine tesiste önceleri alkol yasak değilken Alkol ve Tütün Piyasası Kurulu tarafından üniversiteye ait diyerek yasak getirildi bundan dolayı da muhafazakar zengin ailelerinin de misafir portföyüne eklendiğini söyledi’’.
Eymir gölü doğa harikası
Ülkemizde ne çok doğal güzelliklerimiz var. Eymir gölü de bunlardan bir tanesi.
Gelişmiş ülkelerdeki dağlar, ovalar göller ne kadar özenle korunup bakımı yapılıyor; bizim ülkemizde ise doğal güzellikler bakir kalsın diye, ya dokunulmuyor ya da tamamen bozulup başka bir şeye dönüştürülüyor. Oysa ülkeyi yönetenler tarafından Eymir gölü ve diğer doğal güzellikler özenle korunsa, bakımı yapılsa, hem Ankaralılar hem de dışardan gelen yerli yabancı misafirler ziyaret ederek ülkemizin tanıtımına katkı yapmış olur. Bu konuda yöneticileri ve insanımızı duyarlı olmaya davet ediyoruz. Her ne kadar gereken özen gösterilmese de Eymir gölü hala çok güzel nefes alınan yerlerden biri. Ayfer hanımın ‘’Güneş varsa Eymir’de hayat var, güneş yoksa hayat yok’’ sözü içimizde güzel duyguların canlı kalmasını sağlarken; umarım mevsimsel döngüler olması gerektiği gibi olur göl yine eski günlerdeki günlerine kavuşur. Kışın karlı, yazın güneşli günler yaşanması temennisiyle...
Aynur Yaman-26.01.2024/birhabertv.com.tr/Ankara